Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Dört melek geldi
6/28/2011

Müşrikler, Safâ tepesinde Resûlullah Efendimizi üzdüklerinde, Hak teâlâ dört melek göndermişti kendisine.

Önce biri tanıttı kendini:
"Ben, denizlere müvekkelim yâ Resûlallah. Emret, seni üzen bu kavmi suya garkedeyim".

Cevap tek cümleydi:
"Lâ havle velâ kuvvete illâ billah!"
Yâni kuvvet ve kudret sâhibi, yalnız Allahü teâlâdır.

İkincisi tanıttı kendini:
"Ben rüzgâra müvekkelim. İzin ver, Mekke'yi, içindekilerle birlikte havaya kaldırıp yere çarpayım".
"Lâ havle velâ kuvvete illâ billah!"

Üçüncüsü arzetti:
"Ben güneşe müvekkelim. İstersen güneşi tepelerine yaklaştırayım. Cümlesi kavrulup helâk olsun".
"Lâ havle velâ kuvvete illâ billah!"

Sonuncusu tanıttı:
"Ben dağlara müvekkelim. Arzu edersen Ebû Kubeys dağını kaldırıp Mekke'nin üzerine bırakayım".
"Lâ havle velâ kuvvete illâ billah!"

Efendimiz onlara;
"Ey melekler! Sizden bir şey istesem yapar mısınız?" buyurdular.

Melekler;
"Elbette, emredin" dediler.

"Pekâlâ, ben bir duâ edeyim, siz Âmin deyin"
buyurdular.
Ve şöyle duâ ettiler:
"Yâ Rabbî! Bilmiyorlar. Bilseler böyle yapmazlar. Sen onlara hidâyet ver".

Melekler;
"Âmin! Âmin!" deyip sordular:
"Yâ Resûlallah! Önceki peygamberler güç durumda kaldıklarında, kâfirlere bedduâ ederler, biz gidip o kavimleri helâk ederdik. Ama sen bunlara duâ ediyorsun".

Efendimiz aleyhisselâm;
"Hak teâlâ beni rahmet olarak gönderdi. Ben azap sebebi değil, seâdet vesîlesiyim" buyurdular.


www.gonulsultanlari.com