Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr
Kur'ân-ı kerîm oku, ama…
9/17/2011
Fudayl bin İyâd hazretlerinin bir oğlu vardı. Ne zaman Kur'ân-ı kerîmi dinlese, âhiret korkusundan bayılır, düşerdi.
Bir gün babasının yanına bir hâfız gelmişti. Onu küçük oğluna gönderip;
"Oğluma Kur'ân-ı kerîm oku" dedi.
Ardından îkâz etti:
"Ama Zilzâl ve Kâri'a sûrelerini okuma sakın!".
"Neden efendim?"
"Çünkü azâb âyetlerini dinlemeye tâkat getiremez. Korkudan bayılır, hattâ ölebilir".
Hâfız;
"Peki efendim" dedi.
Ve gidip, Kur'ân-ı kerîmden okumaya başladı çocuğa.
Ancak unutup, "El-kâri'a" sûresini de okudu. Dördüncü âyetine gelince çocuk birden "Allah!" deyip yere düştü.
Baktılar ölmüştü.
Babası öğrendi.
Fakat üzülecek yerde, tebessüm etti.
"Bu zaman gülünecek vakit midir efendim?" dediler.
Cevâben;
"Resûlullaha uydum" dedi.
"Resûlullahın da oğlu vefât etmişti. Evlât acısı neymiş, ben de tattım. Resûlullah Efendimize yapılan, bana da yapıldı. Onu düşünerek sevinip güldüm" buyurdu.
DUÂ EDİN!
Bir gün de;
"Mü'minin arkasından yapılan duâ kabul olur. Hattâ onun için ne duâ ettiyse, aynı şeylere kendisi de kavuşur" buyurdu.
"Nasıl kavuşur?" dediler.
"Meselâ bir kimseye gıyâbında duâ etseniz, bir melek de size duâ eder ve; "Sen bu din kardeşin için ne istediysen, aynı şeyleri Hak teâlâ sana da versin" der. Melek günahsız olduğu için, duâsı kabul olur.
www.gonulsultanlari.com