Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Siz onları görseydiniz
10/8/2011

Tâbiînin ve o devirdeki evliyânın en büyüklerinden olan Hasan-ı Basrî hazretleri, eshâb-ı kirâmın büyüklüğünü anlatırken;
"Siz onları görseydiniz deli zannederdiniz. Onlar sizi görselerdi, bunlar müslüman mı derlerdi" buyurdu.

Çoğu zaman evi misâfirlerle dolup taşardı. Hattâ öyle olurdu ki, sabahın erken saatlerinde gelenler hiç ayrılmak istemezlerdi.

Bir gün oğlu;
"Babamı rahat bırakın, Onu çok yordunuz. Zîrâ daha bir şey yememiş ve içmemiştir" dedi.

Hasan-ı Basrî hazretleri bunu işitince oğluna dönüp;
"Sus evlâdım! Allah'a yemin ederim ki, bana, onları görmekten daha güzel bir şey yoktur" buyurdu.

SAKLIYAMADIN MI?

Bir gün Hasan-ı Basrî hazretlerine bir kimse gelip;
"Filan kes gıybetinizi yaptı" deyince;
"Onun evine niçin gitmiştin?" diye sordu.

O şahıs;
"Yemeğe dâvet etmişti" dedi.

"Ne ikrâm etti?"
deyince de;
"Çeşitli yemekler ve türlü türlü meşrubat" cevâbını aldı.

O zaman;
"Bu kadar yemeği içinde sakladın da, bu bir çift sözü saklıyamadın mı? buyurdu.

Sonra da;
Gıybetini yapan o kimseye bir tabak tâze hurma gönderip;
"Duydum ki, sevaplarını bana hediye etmişsin. Karşılığında bunu gönderiyorum. Kusûra bakma! Bizim hediyemiz sizinki kadar çok olmadı" diye haber gönderdi.


www.gonulsultanlari.com