Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Sen Osman'ı sever misin?
30.01.2013

Hazret-i Ali (radıyallahü anh), kölesi Kamber'e "Var mescitte 'Osman'ı seven kimse var mı?' diye seslen!" dedi.
O da gidip seslendi.
Bir kişi ayağa kalktı.
"Ben severim" dedi.
Onu alıp Hazret-i Ali'nin huzuruna getirdi.
Hazret-i Ali o kimseye "Osman'ı niçin seversin?" diye sordu.
O da şöyle anlattı:
● ● ●
"Bir vakit Resulullah'ın huzuruna gittim.
'Yâ Resulallah! Bir kızla evleneceğim. Bana birşey verin ki onun mehrini vereyim' dedim.
Bana bir vekiyye altın verdiler.
Bir vekiyye, kırk dirhemdir.
Hazret-i Ebu Bekir'e vardım.
O da bir vekiyye verdi.
Hazret-i Ömer'e vardım.
O da bir vekiyye verdi.
Hazret-i Osman'a gittim.
O iki vekiyye verdi.
● ● ●
Çok sevinip 'Yâ Osman! Resulullah ve Ebu Bekir ve Ömer bir vekiyye verdiler. Sen niçin iki vekiyye verdin?' dedim.
Bana baktı.
Buyurdu ki:
'Bir vekiyye kendim için, bir vekiyye de Ali bin Ebi Talip için verdim. Zira Aliyyül mürteza'nın sana verecek bir şeyi yoktu' dedi.
● ● ●
Çok hoşuma gitti.
Efendimiz'e gittim.
Ve kendilerine 'Yâ Resulallah! Bu malın bereketli olması için, bana dua ediniz' dedim.
Buyurdular ki:
'Bu malın bereketi nasıl olmaz ki bunu sana Peygamber ve Sıddık ve iki şehit vermiştir' buyurdu. Hazret-i Ali bunu işitince çok sevindi ve 'Doğru söyledin' dedi".


www.gonulsultanlari.com