Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Yazıklar olsun
12/27/2013

Ebu İshak Kazeruni hazretlerinin zamanında Basra'da Yahya bin Hasan adında bir mescit imamı vardı. Şeyh Kazeruni hazretlerini ziyarete geldi.
Sabah namazı vaktiydi.
Büyük veli imamdı.
● ● ●
Ona uyarak namaza durdu. Kazeruni hazretleri, okuduğu uzun bir surede bir ayeti unutarak okumadı.
O bunu farketti.
Tuhafına gitti.
Kendi kendine "Yazıklar olsun bana. Buraya kadar boşuna yorulmuşum. Tâ Basra'dan buraya bu adamı ziyarete geldim. Bir sureyi bile yanlış okuyor” diye düşündü.
● ● ●
Geldiğine pişman oldu.
Nihayet namaz bitti.
Ve dua edildi.
Kazeruni hazretleri, o kimseyi yanına çağırıp "Gördüğünüz gibi biz böyle hata işleyip duruyoruz. Çünkü Âdemoğluyuz. Âdemoğlu hatadan, yanılmaktan, unutkanlıktan kurtulamaz” buyurdu.
● ● ●
O, bu sözleri dinledi.
Mahcup oldu, utandı.
Büyük veli’nin ellerine kapanıp özür ve af diledi.

KENDİNİ BEĞENMEK

Bu zat bir sohbetinde “İbadet yapanların kendilerini beğenmeleri, günahkârların günahlarından daha kötüdür” buyurdu.
Ve şunu anlattı:
“Bir veli zat vardı.
Bir gün camideydi.
Birden çıktı gitti.
‘Niçin çıktınız?’ dediler.
‘Hafızların, kendilerini beğendiklerini görüp onlardan kaçtım’ buyurdu.”


www.gonulsultanlari.com