Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Sultan sizi iftara çağırıyor
5/13/2015

Bir kimse, öğrenmek istediği on “dinî meseleyi” bir kâğıda yazdı ve Abdülhakim Arvasi hazretlerine sormak gayesiyle gelip girdi Bayezit câmiine.
Büyük veli vaazediyordu.
Gidip karşısında oturdu.
Mübarek zat onu görünce “Bazıları bazı meseleleri merak eder” buyurup birer birer izah etti bu on meseleyi.
Onuncuyu bitirince;
“Şimdi kaldığımız yerden dersimize devam edelim” buyurdu.
Ders bitti nihayet.
Abdülhakim Efendi dışarı çıkarken o kimsenin yanına geldi ve “On meseleyi şimdi öğrendin mi?” diye fısıldadı kulağına.
● ● ●
Abdülhakim Efendi, Beşiktaş Sinanpaşa câmiinde vaaz edip çıktığında bir “saray arabası” gördü kapıda.
İçinden kibar bir bey indi.
Ve kendisine yaklaşıp “Efendi hazretleri! Sultan Vahideddin’in selâmı var, zât-ı âlinizi iftar için saraya çağırıyor” dedi.
Birlikte saraya geldiler.
İstanbul'un en mümtaz hoca, vaiz ve imamları oradaydı. Mükellef bir yemekten sonra sermuhasip seslendi:
“Efendiler! Sultanın selâmları ve sizden ricaları var. Şu anda bütün Anadolu halkı düşmanla çarpışıyor. Onlara dua ediniz. Kuva-yı milliye'nin galip gelmesi için halkı teşvik ediniz. Eli silâh tutan cepheye koşsun. Tâ ki vatanımız düşman işgalinden kurtulsun!”
Abdülhakim Efendi, bu dâvâya sarılmış ve çok insanı Anadolu’ya göndermiştir.


www.gonulsultanlari.com