Menkîbeler
Abdüllatif Uyan / abdullatif.uyan@tg.com.tr


Mahşerde insanlar çıplak haşrolunur
12.07.2009

Aliyyül Mürtezanın annesi Fatıma hatun radıyallahü anhüma, bir gün Efendimiz aleyhisselamı ziyarete gelmişti.

Efendimiz, Kur'ân-ı kerim okuyordu.
O gelince okumaya sesli olarak devam ettiler ki, bir âyet-i kerimede mealen; "İnsanlar mahşerde çıplak olarak haşr olunurlar" buyuruluyordu.

Fatıma hatun bunu duyunca;
- Yâ Resulullah! O gün bizim halimiz nice olur? diye arzetti.

Resulullah Efendimiz;
- Üzülme! Şu gömleğimi kefen olarak giyersen, o gün açık olmazsın, buyurdular.

Kadıncağız gömleği aldı.
Ama işi de sağlama bağladı.

- Siz kefilsiniz değil mi?
- Evet, ben kefilim, buyurdu.

Sonra Münker ve Nekiri anlatıp;
- Mezarda korkunç şekilde gelir, herkesi sorguya çekerler, buyurdu.

Kadıncağız yine çok üzülüp;
- Korkuyorum yâ Resulallah. Bana da öyle korkunç gelirlerse ne yaparım? dedi.

Efendimiz aleyhisselam;
- Korkma! Sana korkunç gelmezler, buyurdular.

Ve ellerini açıp;
- Yâ Rabbî! Münker ve Nekiri korkunç surette gönderme Fatımaya. Güzellikle gelsinler. Mezarı geniş ve rahat olsun, diye dua ettiler.

Fatıma hatun müsterih oldu.

Sevincinden güldü ve;
- Şimdi rahatladım yâ Resulallah! dedi.

Yıllar geçti aradan.
Fatıma hatun vefat etti.

Resulullah mahzun oldu, ve;
- Üzerimde hakkı çoktur. Ben küçükken bana analık yaptı, buyurdular.

Namazını bizzat kıldırdılar.
Elleriyle kabre indirdiler.

Orada biraz bekleyip;
- Yâ Fatıma, sana kefil olduğum hususlar gerçek oldu mu? diye seslendiler.

Cevap net geldi:
- Evet yâ Resulallah! İkisi de gerçekleşti. Kabrim de geniş ve rahat. Rabbim mükâfatını versin sana.


www.gonulsultanlari.com