Alaüddin-i Sabir hazretleri vefat edince, orada bazı hadiseler vuku buldu

Åžöyle ki;
Bir zaman sonra mübarek kabri kaybolup belirsiz hale geldi.
Bir gün, kâfirlerden biri o yerlerden geçiyordu ki, bu yeri çok parlak ve nurlu gördü ilerden.
Yaklaşınca, mezar kalıntıları görüp; "Burası, bir müminin mezarı olmalı" diye düÅŸündü.

Zaten sevmezdi Müslümanları.
Eline bir demir parçası alıp, vurdu o kabir yerine.
VurduÄŸu yerden bir delik açıldı.
Merak edip başını soktu o deliğe.
Ama çıkaramadı bir daha.
Bir müddet öyle kalıp, sonra öldü.

O gece, büyük Veli, sevenlerinden birinin rüyasına girerek;
- Burada bir köpek var. Gel, onu uzaklaÅŸtır buradan! buyurdu.

O kimse gelip, o yerde birinin öldüÄŸünü, başının da bir deliÄŸin içinde kalmış olduÄŸunu gördü.
Başını delikten çıkarınca korkup geri çekildi.
Zira köpek başı gibiydi aynen.

Bir Fâtiha okudu büyük Velîye.
Sonra üzerine mükemmel bir türbe inÅŸa ettirdi.

TALEBESÄ° OLDULAR

Kâfirlerden bir zâlim, bir gurup askeriyle bu zatın dergâhını yıkmaya geldi bir gün.
Zira bilmiyordu büyüklüÄŸünü.

- Burayı yıkın! diye emretti askerine.

Ama bütün askerlerin gözleri görmez oldu o anda.
Hemen anladı hatasını.
Vazgeçti yıkma fikrinden.
Ve gelip, özür diledi Hakk'ın bu Velisinden.

Mübarek zat affedince, açıldı askerlerin gözleri.
Ve toptan talebesi oldular bu büyük Veli'nin.