Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Önce istemediler, ama…
2/24/2010

Behaeddin Zekeriyya "rahime-hullahü teâlâ", Henüz çocukken, kalbi ilim öğrenmek aşkıyla yanıyordu.

Şihabüddin-i Sühreverdi
hazretlerinden çok istifade etti ve bu Veli'den aldığı feyizleri saçtı insanların kalbine.

Hocası, insanları irşad için Mültan'a gönderdi Onu.
Ancak oranın halkı istemediler.

"Burada, senin gibi âlimler çok var. Onun için sana ihtiyaç yoktur"
mânâsını ifade etmek düşüncesiyle, içi tam dolu bir kâse süt gönderdiler kendisine.

Bundaki gizli mânâ ve ince nükteyi anladı ve kâsenin üzerine bir Gül koyup iade etti.
Yani; "Biz de o âlimlerin gül'ü olarak buraya geldik" demek istedi.

Onlar bunu görünce;
- Bu, alelade bir âlim değil, dediler.
Ve Mültan'daki âlimlerin hepsi, Onu büyük bilip talebesi oldular seve seve.

CENNET GİBİ OLDU HER YER

Bu zat, orada hem İslâmiyeti yaydı hem de halkın refahı için çalıştı.

Şöyle ki;
Sulama kanalları ve kuyular açtırıp,
tarlaları sulattı tamamen.
Öyle ki, kurak yer kalmadı.
Cennet gibi oldu o susuz yerler.

Kendi de çok zengindi.
Ama kalbinde zerre kadar dünya sevgisi yoktu.
Bütün servetini, İslâmı yaymak için dağıttı.

Talebesinin bir ihtiyacı olsa,
şahsi malından karşılardı.

Mültan'da, kıtlık olmuştu bir sene.
Vali yardım istedi bu zattan.
O kadar tahıl ve para verdi ki, kıtlıktan kimse zarar görmedi o havalide.

Talebesine lezzetli yemekler hazırlatır,
kendi de hazır bulunurdu sofrada.

Yemek esnasında sohbet eder, neş'eli yemek yer, lokma ikram ederdi onlara.
Bundan, talebeleri çok hoşlanır ve daha bir ihlasla severlerdi kendisini.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı