Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Heybetli idi
3/14/2010

Mevlana Halid-i Bağdadi "rahime-hullahü teâlâ", çok büyük bir Veli idi.
Devrinin bir teki, asrın müceddidiydi.
Osman-ı zinnureyn'in evladındandır.

Uzuna yakın boylu ve iri yapılıydı.
Buğday benizli, heybetli ve vakarlıydı.
Geniş göğüslü, güler yüzlü idi.

O devirdeki âlimler;
- Onun gibi bir âlim şimdi yoktur, demişlerdir.

Yirmibir yaşında, büyük âlim oldu.
Tek düşüncesi, Medine'ye varıp Resulullahı "aleyhissalâtü vesselâm" ziyaret etmekti.
Zira Onun aşkıyla yanıyordu temiz kalbi.

Ve bir gün çıkıp, vardı Medine'ye.
Ziyareti yaptıktan sonra; "Kendime bir rehber bulsam gerek" diye düşündü.
O günlerde faziletli bir zata rastladı.

Huzuruna varıp;
- Bana nasihat eder misiniz, diye rica etti.

O faziletli zat;
- Kâbe'yi ziyarete gittiğinde edebe aykırı bir şey görürsen, hemen reddetme, diye öğüt verdi.

- Peki efendim, dedi.
Ve Mekke'ye geldi oradan.

Kâbe'ye dönüp salevat okurken, birinin, Kâbe'ye sırt çevirmiş, kendisine baktığını gördü.
Beğenmedi bu halini.

"Utanmadan Kâbe'ye sırt çevirmiş oturuyor. Beytullah'da hiç böyle edebsizlik olur mu?" diye düşündü kendi kendine.

O kimse ona bakarak;
- Ey kişi, niçin beni kötülüyorsun? Bilmiyor musun ki, mümine hürmet, Kâbe'den önce gelir. Bunun için yüzümü sana çevirmiştim. Hem Medine'deki zatın nasihatını ne çabuk unuttun? dedi.

Hemen özür dileyip;
- Beni de talebeniz kabul edin, diye rica etti.

O zat cevabında;
- Senin işin Hindistan'da hallolur, dedi. Sen acele oraya git.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı