Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Yüksek sesle ağlamayın!
3/30/2010

Mevlana Halid-i Bağdadi hazretlerinin son günleriydi ki, vasiyet olarak sevdiklerine;
- Size, benim ölümüm gibi musibet gelmez. Ancak sabrı tavsiye ederim. Ölürsem, yüksek sesle ağlamayın ki, bu bana eza verir, buyurdu.

O esnada talebesinden seyyid İbni Abidin geldi huzuruna.
Bazı fıkhi sualler sordu.

Cevaplarını aldı ve;
- Bu gece bir rüya gördüm, diye arzetti.

- Hayırdır, ne gördün?
- Osman-ı Zinnureyn hazretleri vefat etmişti efendim. Cenazesinde çok büyük kalabalık toplanmıştı. Namazını da ben kıldırdım.

Buyurdu ki:
- Bu rüyanın tabiri şöyledir ki, yakında ben vefat ederim. Namazımı sen kıldırırsın. Zira ben hazret-i Osman'ın "radıyallahü teâlâ anh" evladıyım.

Sonra odasına çekilip;
- İçeriye kimse girmesin, buyurdu hizmetçiye.

Aile efradına da;
- Şu anda tauna yakalandım, buyurdu.

Ve o gece benzi sarardı.

Ölüm alametleri belirmişti ki;
- Şimdi artık benden bir şey istemeyiniz. Zira Rabbimle meşgulüm, buyurdu.

Sağ yanı üzerine, kıbleye karşı yatıp murakabe eyledi.
O anda her âzâsından, hatta saç tellerinden bile Rabbini zikrettiği açıkca belli oluyordu.

En son Fecr suresinin en son âyetlerinden okudu ki, mealen; (Ey mutmainne olan nefs! Sen Rabbinden, Rabbin de senden razı olmuş olarak Cennetime gir) buyuruluyordu.

Ve mübarek ruhu yükseldi Arş-ı âlâya.
Techiz ve tekfinini yaptılar.
Namazını, talebesi İbni Abidin kıldırdı.
Ve Kasiyun tepesi'nde defnedildi.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı