Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Haset ediyordu, ama…
4/21/2010

Seyyid Ahmed Bedevi "rahime-hullahü teâlâ" zamanında bir Müslüman, her nedense su-i zanda bulunurdu bu büyük Veli'ye.
İnsanlar Ona ilgi gösterdikçe huzuru kaçardı hasedinden.

Hele Onun doğum ve vefat tarihlerinde tertiplenen mevlid cemiyetlerinde iyice huzursuz olur, düşmanlığından yalan ve iftiralarla kötülemeye çalışırdı kendisini.

Gerçi Müslümandı.
İlmi de vardı.
Ama hasedinden yapıyordu bütün bunları.
Tâ ki silleyi yiyene kadar.

Nitekim bu kötü davranışları yüzünden gadabına uğradı bu zatın.
Bütün ilimler, hafızasından silindi.
En basit şeyleri de bilemez oldu.
Dünyası kararmıştı sanki.

Zira çocukların bildiği şeyleri bile bilemez hale gelmişti.
Hatta kendi adını bile unutmuştu.
İşte o zaman anladı hatasını.

Kendi kendine; "Ey ahmak nefsim! Büyük zatlarda hata kusur aramak Müslümana yakışır mı? Böyle büyük bir insan dünyaya az gelmişken, sen nasıl böyle bir zata su-i zan edersin. Sana yazıklar olsun!" dedi.

Ve geldi mübarek türbesine.

Orada edeble diz çöküp;
- Efendim! Bendeniz, utanmadan size su-i zan ettim. Ama şimdi çok pişmanım. Himmet buyurun da kurtulayım bu kötü halden, diye yalvardı.

O anda bir nida duydu kabirden.
- Ey kişi! Bu halden kurtulursun, ama bir şartla! diyordu.

Sevinçle sordu adam:
- Nedir o şart efendim?
- Bir daha yapmıyacaksın.

Bunu işitince;
- Peki efendim, söz, bir daha yapmayacağım, diye fısıldadı.

O anda kurtuldu o halinden.
Unuttuğu bilgiler geri geldi hafızasına.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı