Bir gün Sehl bin Abdullah Tüsteri hazretlerine biri gelip;
- Efendim, ben köseyim, duâ edin de sakalım çıksın, diye rica etti.

Cevaben;
- Elini yüzüne sür! buyurdu.

Adam sürünce ÅŸaşıp kaldı.
Zira bir tutam sakal geldi eline.
Hem de gür olanından.

Nasıl olur? demeyin.
Allahü teâlâ herÅŸeye kadirdir.
Cenâb-ı Hak, "Evliyâ kulları"nı mahcup etmemek için böyle kerametleri yaratır. Onun herÅŸeye gücü yeter.

YEMEK HAKKINDA

Bir gün de bazı sevdikleri bu zâta gelip;
- Efendim, bir günde tek öÄŸün yemeye ne dersiniz? diye sordular.

Cevabında;
- YemeÄŸin ideali, azıdır, buyurdu. Günde bir övün yemek, sıddîk olanların yemek yeme tarzıdır.

Sordular:
- Ä°ki öÄŸün yemek efendim?
- Bu da müminin ÅŸiarıdır, buyurdu.

- Ya üç övün olursa efendim?
- Çok yemek, sıhhate zararlıdır. Felaketlerin başı, doyuncaya kadar yemektir.

NÄ°YET ÇOK MÜHÄ°M

Bu zât bir sohbetinde;
- Dînimizde niyet çok mühimdir. Yâni bütün hareketler, iÅŸler, sözler, hep Allah rızâsı için olmalı, Onun dînine uygun olmasına çalışmalıdır, buyurdu.

Ve ilave etti:
- Böyle olunca, insanın her âzâsı ve kalbi Allahü teâlâyı zikreder.

Şaşırdılar:
- Allah'ı mı zikreder efendim?
- Evet. Yâni O'nu hatırlar. zikir de, "hatırlamak" demektir zaten.