Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2010 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Elma ve kayısı
9/16/2010

Alî bin Ömer Harbi hazretlerinin sevdiği biri şöyle anlatıyor:
Bu zâtı görmek için evine gittim.
İltifat ederek içeri aldı beni.
Oturup sohbet ettik.

O esnada bir kimse hediye olarak çok miktarda elma ve kayısı getirip takdim etti bu büyük Velî'ye.
Onlardan bana ikrâm etti.

Sonra hepsini bir talebesine verip;
- Bunları fukaraya dağıt! buyurdu.

Az sonra talebe gelince sordu:
- Hepsini dağıttın mı?

- Evet hocam, dağıttım.
- Şimdi rahat ettim, buyurdu.

Çok duygulanmıştım.
Kendi kendime; "Ne cömert insan. Hayâtımda böylesini görmedim" diye geçirdim içimden.

EDEN, KENDİNE EDER

Bir gün de, bu zâta biri gelip;
- Efendim, haksız yere bizi üzenler oluyor. Ne yapalım? diye sordu.

Cevaben;
- Eden, kendine eder, buyurdu.

- Yâni cezasını görür mü efendim?
- Elbette. Yanına kâr kalmaz. Ya kendinden çıkar, ya çocuğundan.

- Ama şimdi saltanat sürüyorlar.
- Bu gün öyle ama yarın ne olacağı belli olmaz. Allahü teâlâ zâlimlere mühlet verir, ama ihmal etmez.

GENÇLİĞİ FIRSAT BİL!

Bir gün de sohbetinde;
- Ey gençler, bu gençliğiniz bir gün biter. Bizim gibi takatten düşmeden önce bu gençliği fırsat bilin ve Allaha kulluk edin, buyurdu.

Ve ekledi:
- Çünkü gencin yaptığı ibâdetin sevabı öyle çoktur ki, haddi hesabı olmaz. İhtiyarlık gelince, güç ve kuvvet azalır. Çok ibâdet yapsa da fazla sevap alamaz.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı