Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Hazret-i Âişe ağlıyor
3/6/2011

Efendimiz aleyhisselâm ile Hazret-i Âişe radıyallahü anhâ bir gece başbaşa oturuyorlardı. Efendimiz bir ara mübarek başını Hazret-i Âişe'nin kucağına koydu ve yıldızlar'ı seyre koyuldu.

Hazret-i Âişe ise dolunay'ı seyrediyordu ki, Resûlullahın nur cemali, dolunaydan daha nurlu ve parlak göründü kendisine. Duygulanıp ağlayınca, iki damla gözyaşı, Efendimizin nur yüzüne damladı.

Efendimiz
aleyhisselâm sordular:
- Sen ağlıyor musun yâ Âişe?
- Evet yâ Resûlallah.

- Niçin ağlıyorsun?
Gözyaşlarını silerken cevap verdi:
- Senin cemalini, dolunay'dan daha parlak gördüm de onun için.

- Şaştın mı buna?
- Evet şaştım yâ Resûlallah.
- Hiç şaşma yâ Âişe. Çünkü ay'ın ve güneş'in nûrunu da benim nûrumdan yarattı Hak teâlâ.

Bu defâ Hazret-i Âişe sordu:
- Siz neye bakıyordunuz yâ Resûlallah?
- Yıldızlara bakıyordum. Eshâbımdan biri var ki, onun ibâdetleri yıldızlar adedince gök yüzüne yükseliyor. Yıldızlara bakıp bunu düşünüyordum.

Hazret-i Âişe
, içinden; "bu, babam olabilir" diye geçirip sordu:
- O kimdir yâ Resûlallah?
- Ömer'dir. Ama onun bütün sevapları, babanın sevapları yanında denizde damla bile değildir, buyurdu.

* * *

Mirac'ta, Efendimiz aleyhisselâm ile Cebrâil aleyhisselâm Arş-ı âlâ yanında bulunurken, Resûlullah Efendimiz bir takunya sesleri işitip;
- Bu ses nedir yâ Cebrâil? diye sordu.

Hazret-i Cibril;
- Bilâlin takunya sesleridir yâ Resûlallah. O şu anda takunya ile evden çıktı, mescide gidiyor, diye arzetti.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
16.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı