Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Sevginin böylesi
6/3/2011

Yâkup aleyhisselâmın, oğlu Yûsuf Nebî'den ayrılığı çok uzamış, hasret ateşiyle yanıp kavruluyordu.
Yûsuf aleyhisselâm Mısır'a sultân
oldu ve babasını Mısır'a dâvet etti.

Yâkub Peygamber, dörtyüz kişilik bir kâfile ile düştü yollara.
Yûsuf Nebî de cümle erkânı ile
babasını karşılamaya çıktı.
Nihâyet karşı karşıya geldiler.

Yûsuf Nebî, uzaktan babasını görünce, atından yere atlayıp, koştu babasına.
O da Ona koşturdu.
Sarmaş dolaş olup,
kendilerinden geçtiler.

Cümle melekler onları seyrediyordu. Gözyaşları içinde;
"Ey Rabbimiz! Hiç kimse, diğerini
bu kadar sever mi?" diye sordular.

Hak teâlâ hazretleri;
"Ey melekler! İzzetim ve celâlim hakkı için, benim ümmet-i Muhammede olan muhabbetim bundan kat kat fazladır" buyurdu.

Sonra Mısır'a geldiler.
Yûsuf aleyhisselâm cümle halkı
câmiye toplayıp, minbere çıktı.

Ve Resûlullaha salevât getirip;
"Ey insanlar siz kimsiniz?" diye sordu.

Halk bir ağızdan;
"Biz senin köleleriniz!" diye bağırdılar.

Sonra babasını gösterip;
"Ey insanlar! Şu gördüğünüz zât, benim babamdır. Hepinizi Onun hürmetine âzâd ettim" buyurdu.

İşte kıyâmet gününde de günâhkâr mü'minler korku ile bekleşirken,
Sevgili Peygamberimiz oraya gelip, nurdan bir minber üzerine oturur.

O anda, Hak teâlâdan bir nidâ gelir:
"Sizler kimlersiniz?"

Cümle ehl-i mahşer;
"Hepimiz senin kulunuz" derler.

Bunun üzerine Hak teâlâ;
"Hepinizi bu ümmî Peygamber hürmetine âzâd ettim" buyurur.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı