Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Şunu görüyor musunuz?
6/24/2011

Efendimiz aleyhisselâm, bir gün Kâbe'de müşriklerin hidâyete gelmesi için duâ ediyordu ki, Ebû Cehil ve altı arkadaşı, Onu görünce, yılışık tavırlarla gelip, az ilerisinde oturdular.
Maksatları, Onu üzmekti.

Nitekim Ebû Cehil, az ötede kanlı bir "deve işkembesi"ni yandaşlarına gösterip;
"İçinizde şunu kim alır da, şu adam secdeye gittiğinde götürüp omuzunun üzerine koyar?" dedi.
"Şu adam" dediği, kendilerine duâ eden Sevgili Efendimizdi aleyhisselâm.

Ukbe kâfiri fırlayıp;
"Bu işi ben yaparım!" dedi.
Ve o kanlı işkembeyi Efendimizin yanına kadar sürükleyip, ardında bekledi ve secdeye gidince, bırakıtı mübârek omuzuna.

Sonra da büyük iş başarmış kumandan edâsıyla dönerken, öbürleri kahkahadan kırılıyordu.
Bu sırada Abdullah bin Mesud radıyallahü anh bu manzarayı görünce çarpılmışa döndü birden.
"Hayır, olamaz!" dedi kendi kendine.

İnsan bu kadar süflîleşemez.
Kaldırmaya yeltense, öldürürlerdi.
Garipti çünkü. Kavmi, kabîlesi yoktu.

Üstelik zayıf bünyeliydi.
Derken hazret-i Fâtıma radıyallahü anhâ seğirterek geldi ve mübârek babasının üstündeki o şeyi fırlatıp attı.

Efendimiz, namâzını tamamlayınca, bunu yapanları, tek tek isimlerini sayarak, Allaha havâle ettiler.
Sonrası mâlum.

Bunların yedisi de Bedir'de fecî şekilde öldürülüp, leşleri atıldı kör bir kuyuya.
Efendimizin aleyhisselâm bu bedduâsını işiten o mel'ûnlar gülmeyi bırakıp, derin bir sessizliğe büründüler.

Yüzlerinin kanı çekildi.
Belli ki, âkıbetlerini görür gibi olmuşlardı şimdiden.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı