Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Bilirsem îmân eder misin?
7/3/2011

Kastamonu Evliyâsından Safranbolu'lu İsmâil Necati hazretleri, şöyle anlatıyor:
İslâmın ilk günleriydi ki, Fahr-i kâinât Efendimiz birkaç eshâbiyle bir yerde oturuyordu.

O esnâda yanlarına bir köylü geldi ve elindeki torbayı Efendimize gösterip;
"Yâ Muhammed! Bil bakalım, şu torbanın içinde ne var?" diye sordu.?

Efendimiz aleyhisselâm;
"Bilirsem îmân eder misin?" buyurdular.
"Evet, ederim" dedi.

O zaman;
"Sen bugün bir güvercinle iki yavrusunu gördün. Yavruları torbaya atıp giderken, anneleri geldi ve kendini onların üstüne attı. Sen, onu da alıp torbaya koydun" buyurdular.

Köylü açtı torbayı. Evet, bir anne kuş, iki yavrusuna kanat germiş duruyordu torbada. Bu manzara duygulandırdı ordakileri.

Efendimiz eshâbına dönüp;
"Bakın bu anne kuş, yavrularına ne çok merhametli. İşte bir kul da günâh işleyip tövbe edince, Rabbimizin ona şefkati, şu güvercinin şefkatinden daha çoktur" buyurdular.

Köylü sözünü yerine getirdi.
Şehâdeti söyleyip, îman etti.

YÂ ÂİŞE!

Efendimiz bir akşam eve geldiğinde evin içi karanlıktı. Âişe vâlidemiz, kandilin yağının kalmadığını arzedince, Efendimiz aleyhisselâm;
"Yâ Âişe! Bir ışık ister misin ki, ona yağ ve fitil gerekmesin?"
diye sordular.

Hazret-i Âişe merak etmişti.
"İsterim, ama öyle ışık nerde bulunur ki?" dedi.

O zaman tebessüm buyurdu Efendimiz. O anda gündüz gibi oldu evin içi. Öyle ki, hanımlarından kimi ip eğirdi o ışıkta, kimi de dikiş dikti.


 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı