Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Hediyeni kabul ettim
7/4/2011

Hak dostlarından Zeyneddîn-i Hafî hazretleri anlatıyor:
Eshâbtan bir hanım, bir gün hediye olarak bir kap bal gönderdi Efendimize. Peygamberimiz aleyhisselâm kabul buyurup, kabını iâde ettiler. Ancak kap, dolu olarak ulaştı o hanıma.

Kadıncağız çok üzüldü.
Zîra kabul edilmediğini zannetmişti.

Derhal Efendimizin huzûruna koşup;
"Yâ Resûlallah! Hediyemi kabul etmediniz mi ki geri gönderdiniz?" diye sordu.

Efendimiz;
"Hediyeni kabul ettim" buyurdular.

"Ama kap, bana dolu olarak geri geldi yâ Resûlallah" deyince;
"Sana gelen o bal, Rabbimizin sana özel ihsânıdır" buyurdular.

Bu defâ çok sevinip, geri döndü. O balı, ev halkıyla yıllarca yediler, bitmek tükenmek bilmedi.
Ama yanlışlıkla başka kaba aktardılar bir gün. O günden îtibâren azalmaya başladı ve tükendi nihâyet.

Efendimiz bundan haberdar olunca;
"O bal, eğer kabında dursaydı, kıyâmete kadar yenirdi de yine bitmezdi" buyurdular.

HURMA DALI

Bir gün de şunu anlattı:
Bedir harbinde kılıcı kırıldı hazret-i Ukâşe'nin radıyallahü anh. Mübârek Efendimize koşup;
"Kılıcım kırıldı yâ Resûlallah!" diye arzetti.

Efendimiz etrâfa bakıp, yerde bir hurma dalı görüp aldılar ve onu hazret-i Ukâşe'ye uzatıp;
"Al, bununla savaş!" buyurdular.

Mübârek sahâbî, "bununla nasıl savaşılır?" demedi. Dalı kaptığı gibi daldı düşmanın içine. Mükemmel "kılıç" olmuştu o dal parçası elinde. Onlarca başı ayırdı gövdesinden


 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı