Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Halîfenin sarayı nerde?
8/10/2011

Hazret-i Ömer radıyallahü anh halîfe iken bir melik elçi göndermişti. Elçi, Medîne'ye gelince sordu birine:

"Halîfenin sarayı nerede?"
"Onun sarayı yoktur".

"Nerde bulurum kendisini?"
"O, şimdi şehir dışındadır".

"Bekçisi, muhâfızı yok mudur?"
"Hayır, yoktur".

Elçi, hyretler içinde Halîfeyi bulmak için çıktı sahrâya. Cihânın titrediği hazret-i Ömer kuru toprak üstünde uyuyordu bir kenarda.

Elçi, onu görünce; "Halîfe bu olsa gerek" diye geçirdi içinden.
Çok sevinmişti.

Kendi kendine;
"Şark ve garpta bütün insanlar bu zattan korkuyor. Şunu öldüreyim de bütün dünya rahata kavuşsun" dedi ve yaklaşıp kaldırdı kılıcını.

Tam vuracaktı ki yer altından bir ejderha çıkıp saldırdı üzerine. O sırada uyandı Halîfe.
Elçi gördüğü bu fevkalâde şeylerden çok duygulandı ve "şehâdeti" söyleyip müslüman oldu.

BAŞÜSTÜNE!

Medîne'de kıtlık varken Halîfe, hizmetçisini çağırıp;
"Benim deveyi kes, etini halka dağıt! diye emretti.

Hizmetçi;
"Başüstüne efendim" deyip, emri getirdi yerine. Bu arada etin iyi yerinden bir kişilik "kebap" yaptı ve getirip Halîfenin önüne koydu.

Halîfe onu görünce, yüz rengi değişti birden. Hiddetle hizmetçiye dönüp;
"Kaldır bunu önümden! Bir fakîre götür ver!" buyurdu.

Hizmetçi emri yerine getirdi ve geri gelip sordu:
"Size ne getireyim efendim?"

"Her gün getirdiğinden getir!"
Hizmetçi gidip getirdi Halîfenin her günkü yemeğini. Zeytinyağı, tuz, ekmek.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı