Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Kan vardı tabağında
9/23/2011

Habîb-i Acemî hazretleri gençliğinde çok zengin olup, fâizle para verirdi insanlara. Bir gün evde sofraya oturmuştu ki, kapıya bir fakir gelip; "Allah için yiyecek verin" diye yalvardı.

Genç Habîb;
"Yemek yok!" deyip, kapattı kapıyı. Fakir, mahzun bir halde dönüp gitti. O, sofraya geldiğinde, tabakta yemek değil, "Kan" vardı.

Çok duygulandı.
Bunun bir îkâz-ı ilâhî olduğunu anladı.
"Keşke kovmasaydım" dedi içinden.

Hasan-ı Basrî hazretlerinin büyük Velî olduğunu biliyordu. Ona gitmek için çıktı evden.
Yolda oynayan çocuklara rastladı. Onu gören çocuklar, oyunu bırakıp kaçışmaya başladılar.

Birbirlerine;
"Kaçın! Şu gelen fâizcidir, ayağından kalkan toz üstümüze bulaşmasın!" diyorlardı.
Çok üzüldü.

Nihâyet Hasan-ı Basrî hazretlerinin huzûruna varıp, sohbetini dinledi.
Henüz ilk sohbette, pişman oldu fenâ hallerine.

Kalbinden;
"Yâ ilâhî, günahım pek çok, senin af ve mağfiretin sonsuzdur. Beni affet" diye yalvardı.
Çok ağladı.

Eve dönerken çocuklara rastladı. Onu görüp kaçışmaya başladılar. Kaçarken de birbirlerine;
"Kaçın, kaçın! Bu gelen, tövbekârdır. Bizim ayağımızdan kalkan toz, o mübârek zâtın üzerine bulaşmasın!" diyorlardı.

Sonra kendisine borcu olanların Onu görünce yollarını değiştirdiklerini fark edip;
"Kaçmayın! Bu gelen başka Habîb'tir. Nasıl siz şimdi ondan kaçıyorsanız, bundan sonra o sizden kaçacak!" diye seslendi arkalarından.


 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
16.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı