Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Hiç paran var mı?
9/28/2011

Habîb-i Acemî hazretleri büyük Velîdir. Bir gün yaşlı bir kadıncağız ağlayarak geldi ve;
"Efendim, bir oğlum vardı, kayboldu. Çok zamandır haber yok. Ayrılığına tahammül edemiyorum. Ne olur, oğlumu bana göndermesi için Allah duâ edin" diye yalvardı.

Hazret-i Habîb sordu:
"Hiç paran var mı?"

Kadıncağız;
"İki gümüşüm var" deyince,
"O parayı fakîrlere dağıt gel" buyurdu.

Kadın;
"Pekâlâ" dedi. Ve bütün parasını fakîrlere dağıtıp geldi.

Hazret-i Habîb;
"Şimdi evine git, çocuğun inşâallah gelir" buyurdu.

Kadıncağız eve dönüp oğlunu evde görünce, sevincinden ağladı ve Allahü teâlâya şükretti.
Çocuğunu alıp Habîb-i Acemî'nin yanına götürdü.

Hazret-i Habîb;
"Nerede idin, nasıl geldin, anlat" buyurdu çocuğa.

Çocuk anlattı:
Kirman ilinde idim.

Bir ara;
"Ey Rüzgâr! Habîb'in duâsı hürmeti ve iki gümüş akçenin bereketiyle bu çocuğu kendi evine bırak" diye bir ses duydum.
O anda kendimi evimde buldum.

NİÇİN AĞLARSIN?

Habîb-i Acemî hazretlerinin yanında ne zaman Kur'ân-ı kerîm okunsa, duygulanıp ağlardı.
"Sen Acemli'sin ve Fârisî konuşursun. Arabî bilmediğin halde niçin ağlarsın?" dediklerinde;
"Evet lisânım Acemî ise de, kalbim Arabî'dir" buyururdu.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı