Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Devemi arıyorum
10/18/2011

Belh padişahı İbrâhim Edhem, altın işlemeli tahtında uyurken, bir takım tıkırtılar duyup uyandı. Sesler damdan geliyordu. Fırlayıp çıktı dama. Rastladı bir adama.

Sordu:
"Kimsin sen, ne ararsın bu damda?"

"Devemi arıyorum".
"Ey şaşkın, damda deve aranır mı?"

Meçhul kişi;
"Asıl şaşkın sensin ki, altın taht ve yumuşak yataklar içinde Rabbini arıyorsun" dedi ve kayboldu gözden.

KİMSİN SEN?

Bir gün de sarayında devlet erkânına ziyâfet veriyordu. Kendisi şatafatlı koltuğuna henüz oturmuştu ki, heybetli biri girdi saray kapısından. Nöbetçiler, onun heybetinden çekinip, "Sen kimsin?" diye soramadılar.

İbrâhim Edhem, bu pervasız kişiyi görünce;
"Kimsin, ne ararsın burada?" diye sordu.

"Yolcuyum, bu handa konaklamak istemiştim".
"Burası han değil, saraydır"

Heybetli zât sordu:
"Peki, senden önce kim vardı bu sarayda?"
"Sultân babam vardı".

"Ondan önce kim vardı?"
"Filânca hükümdar".

"Ondan önce?"
"Falan sultân"

"Bu sultânlara ne oldu peki?"
"Hepsi öldüler".

"Bu nasıl saraydır ki, insanların biri gelir biri gider. Böyle olan yerlere saray değil, Han denir. Ey İbrâhim! Kendini aldatma. Gün gelir, sen de göçersin bu yerden" dedi ve sür'atle çıkıp gitti.

İbrâhim Edhem, ardından yetişip sordu:
"Sahi, sen kimsin?"
"Hızır'ım".


 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı