Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Lâ ilâhe illallah deyiniz!
11/3/2011

Ukaz panayırı insan kaynıyordu. Bir ara orta yaşta bir insanın sesi duyuldu.
Sözleri tatlı idi.
Hem de te'sirli.
"Ey insanlar! Lâ ilâhe illallah deyiniz!" diyordu ki, bu kişi Sevgili Efendimizdi. Ama O halkı İslâma çağırırken, biri de ardınca dolaşıp;
"Amân hâ!" diyordu.
"Sakın inanmayın!".
Bu da Ebû Leheb'ti. Buna rağmen Efendimiz yılmıyor, civar kabîlelerden Mekke'ye gelen insanları karşılıyor, onlara tatlı bir üslûbla İslâmı anlatıyor, nasibliler seve seve müslümân oluyorlardı.
Peki ya müşrikler?
Onlar rahatsızdılar.
Nihâyet Velîd bin Mugîre müşrikleri etrafına toplayıp; "Ey Kureyşliler!" diye seslendi. Kureyş müşrikleri;
"Söyle!" dediler.
"Seni dinliyoruz!"
Velid başladı: "Mekke'ye civar kabîlelerden gelenleri, Muhammed karşılayıp, tatlı sözleriyle onları kendine çekiyor, farkında mısınız?"
"Farkındayız" dediler.
"Ama ne yapabiliriz?"
"Onu, insanların gözünden düşürmeliyiz. Bunun için de Ona öyle bir sıfat bulmalıyız ki, insanlar Ondan uzaklaşsınlar".
Biri teklîf etti:
"Kâhin desek?"
"Hayır olmaz. Çünki Muhammedin sözleri kâhinlerin dediklerine hiç benzemiyor".
"Deli desek?"
"Deli hiç olmaz".
"Sihirbâz desek?"
"Hayır, bu da tutmaz"
"En akıllımız sensin yâ Velîd. Sen bul, onu söyleyelim" dediler.
Velîd düşündü.
Onlara dönüp;
"Biz yine sihirbâz diyelim. Fakat O, bildiğiniz sihirbâzlardan değil, Bâbil sihirbâzıdır diyelim" dedi.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
16.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı