Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Nasıl ağlamayayım?
11/4/2011

Hazret-i Ömer radıyallahü anh, halîfe iken her gece şehri dolaşır, bir derdi sıkıntısı olan var mı diye araştırırdı.
Varsa giderirdi.
Ve hep ağlardı.
"Niçin hep ağlarsınız?" dediklerinde derin bir âh! çekip; "Nasıl ağlamayayım, bir koyun Fırat nehrine girip boğulsa, yarın benden sorulur" buyururdu.

SİZİ BİTKİN GÖRDÜM

Vefâtından bir yıl sonra bir sahâbî Onu rüyâda görüp; "Sizi bitkin gördüm yâ Ömer" dedi.
"Evet yorgunum".
"Neden yâ Ömer?"
"Öleli ne kadar oldu?"
"Tam bir sene"
"Öldüğüm günden şu ana kadar hep hesap veriyordum. İnce ince sordular. Rabbimin rahmeti yetişmeseydi kurtulamayacaktım" buyurdu.

BİR ŞEY SORACAĞIM

Bir gün de yolda Hazret-i Huzeyfe'ye radıyallahü anh rastlayıp; "Yâ Huzeyfe!" diye seslendi.
"Buyur yâ Ömer".
"Efendimiz aleyhisselâm, münâfıkların listesini sana verdi değil mi?"
Hazret-i Huzeyfe;
"Evet verdi" dedi.
"Bir şey sormak istiyorum, ama doğru söyleyeceksin. O listede ben de var mıyım?"
Huzeyfe şaşırdı.
Zîra hiç böyle bir suâl beklemiyordu. Ancak hazret-i Ömer ciddîydi. Sordu Ona tekrar: "Söyle ben de var mıyım?"
"Yoksun yâ Ömer".
"Doğru mu bu?"
"Vallahi doğru söylüyorum yâ Ömer, sen listede yoksun" dedi. Böylece rahatladı.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı