Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2011 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Yalnız duruyordu
12/28/2011

Şakîk-i Belhî hazretleri anlatıyor: Hacca gidiyordum. Bir yere varınca, orada güzel yüzlü, buğday benizli, yün elbiseli, başı sarıklı ayağı nalınlı bir genç gördüm. İnsanlardan ayrı bir yerde yalnız oturuyordu.
Kendi kendime;
"Bu kim?" dedim.
"Niçin müslümanlardan ayrı duruyor, gidip nasihat edeyim de böyle yapmasın". Yanına yaklaşınca; "Ey Şakîk!" diye hitâb edip; "Zandan çok sakınınız, zîrâ ba'zı zanlar günâhdır" meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudu.
Ve ayrılıp gitti.
Kendi kendime;
"Bu, sâlih kişi olmalı, zîra adımı ve kalbimdekini bildi" dedim ve helâlaşmak için arkasından hızlı hızlı gittiysem de yetişemedim. Bir anda kaybolmuştu. Başka bir konak yerinde Onu yine gördüm.
Namaz kılıyordu.
Hem de ağlıyordu.
İçimden; "Namazını bitirsin de helâllaşayım" dedim. Namazı bitince yaklaştım. Bana dönüp; "Ey Şakîk!" dedi ve "Tövbe eden kimseleri elbette af ederim" meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudu.
Yine uzaklaştı.
Ben içimden;
"Bu genç yüksek bir evliyâ olmalı, ikinci defâ ismimi ve kalbimdekini bildi" dedim. Başka konak yerinde yine gördüm. Bir kuyudan kova ile su çıkarmak istiyordu.
Kova suya düştü.
Ellerini kaldırıp;
"Yâ Rabbî! Sen benim Rabbimsin. Su aşağıda, kuvvet sendedir, su içmek istiyorum" diye duâ etti. Su yükseldi.
O elini uzattı.
Kovasını aldı.
Onu son olarak Mekke'de gece yarısı namaz kılarken gördüm. Namazını Selâm verip ağlamaya başladı. Sabah insanlar yanına geldiler. "Bu zât kimdir?" dedim. "Mûsâ Kâzım hazretleridir" dediler.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
15.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı