Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Fırına ne süreyim?
1/18/2012

Ahmed bin Ebi'l-Havârî, hocası Ebû Süleymân Dârânî' hazretlerine "rahmetullahi aleyhimâ" hiç muhâlefet etmiyeceğine dâir söz vermişti. Birgün hocası ders anlatıyordu ki Ahmed bin Ebi'l-Havârî geldi.
Kapıyı tıklattı.
Ve içeri girip;
"Efendim, fırın iyice kızdı. Ne pişirmemi emredersiniz?" diye sordu. Hocası cevap vermedi. Ahmed bin Ebi'l-Havârî geri gitti. Biraz sonra yine geldi.
Aynı şeyi sordu.
Cevap alamadı.
Üçüncüde hocası; "Fırına kendini sür!" dedi ve derse devam etti. Bir müddet sonra talebelere dönüp; "Ahmedi çağırın!" buyurdu.
Koşup aradılar.
Hiçbir yerde yoktu.
Onu bulamayınca geri dönüp hocalarına durumu bildirdiler: "Ahmedi bulamadık efendim". "Fırına baktınız mı?" buyurdu. Talebeler; "Bakmadık hocam" dediler.
Buyurdu ki:
"Gidin bakın"
Koşup fırının kapağını açtıklarında, Ahmed'i kızgın fırının içinde görüp şaşkına döndüler. Zîra çok rahat ve huzur içinde oturuyordu.

GÖZYAŞINDAN

Kendisi anlatır: "Rü'yâmda yüzü nûr gibi pırıl pırıl parlayan bir hûrî gördüm ve kendisine; "Ne kadar güzel ve nurlu yüzün var. Bunu neye borçlusun?" dedim.
Bir nazar etti.
Ve cevâben;
"Ey Ahmed, sen bir gece Allah korkusundan ağlıyordun. Göz yaşların sel gibi akıyordu. O akan yaşları alıp yüzüme sürdüm. İşte yüzümün parlaklığı senin o gözyaşlarındandır" dedi

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı