Ebû Tâlib-i Mekkî hazretleri "rahmetullahi aleyh" ÅŸöyle anlatır: Kul namaza durduÄŸu zaman, melekler onun iki omuzunda, onunla berâber namaz kılar.
O kul duâ eder.
"Âmin" derler.
Gökten onun üzerine hayırlar dökülür. Namaz kılanlar için gök kapıları açılır. Allahü teâlâ, meleklerine karşı, namaz kılan mü'minlerin saflarıyla övünür.

SÄ°Z KÄ°MLERSÄ°NÄ°Z?

Kıyâmet günü, namaz kılanların derecelerine göre Cennete götürülmesi emri verilir. Ä°lk tabakadakilerin yüzleri yıldızlar gibi parlar. Melekler onları krşılayıp sorarlar:
"Siz kimlersiniz?"
Onlar cevap verip;
"Biz, Muhammed aleyhisselâmın ümmetindeniz" derler. "Sizin dünyâda ameliniz ne idi?". "Biz ezânı iÅŸittiÄŸimizde hemen abdest almaya kalkardık" derler.
Melekler dinler.
Bu mü'minlere:
"Siz, kavuÅŸtuÄŸunuz bu ni'mete lâyıksınız" derler. Sonra ikinci grup kimseler gelir. Bunların yüzlerinin parlaklığı öncekilerden fazladır. Melekler onlara da; "Sizin namazlarınız nasıldı?" diye sorarlar.
Onlar suâli dinler.
Ve cevap olarak;
"Biz namaz vakti girmeden, abdestimizi alırdık" derler. Melekler; "Siz de kavuÅŸtuÄŸunuz bu ni'mete lâyıksınız" derler. Sonra üçüncü tabakadaki kimseler gelirler ki, öncekilerden daha üstündürler.
Yüzleri parlaktır.
Melekler onlara;
"Sizin namazlarınızın husûsiyeti ne idi?" diye sorarlar. Onlar cevâben; "Biz her vaktin ezânını mescidde dinlerdik" derler. Bunun üzerine melekler; "Siz de ÅŸu kavuÅŸtuÄŸunuz ni'metlere lâyıksınız" derler.