Ä°bni Sem'ûn hazretleri "rahmetullahi aleyh" va'z ve nasîhatlarıyla meÅŸhûr bir âlimdir. Bir gün kürsü üzerinde va'z veriyordu ki; "Eti konuÅŸturan, yağı gördüren, kemiÄŸi iÅŸittiren Allahü teâlâyı tesbih ederim" buyurdu.
Anlıyamadılar.
Ve suâl ettiler.
Mübârek zat cevâbında; "Burada et'ten maksat "dil", yaÄŸ'dan maksat "göz", kemik'ten maksat da "kulak" idi" buyurdu .

ONLARI SATMA!

Bir sevdiÄŸi anlatır: Bir defâsında ÅŸiddetli bir darlığa düÅŸtüm. Hiç param kalmamıştı. Bir ÅŸeyler satmak için evi aradım taradım. Bir "yay" ile giydiÄŸim "mestler"den baÅŸka birÅŸey yoktu.
Bunları aldım.
Evden çıktım.
Götürüp satacaktım. O gün Ä°bni Sem'ûn'un va'z günüydü. Önce va'zı dinliyeyim, sonra satarım, diyerek va'zı dinlemeye gittim. Sonuna kadar dinledim
Nihayet va'z bitti.
Ben de kalktım.
Kalkıp gidiyordum ki Ä°bni Sem'ûn hazretleri bana uzaktan seslenerek; "Mesti ve yayı satma, Allahü teâlâ sana baÅŸka yerden rızık gönderir" buyurdu. Gerçekten de lüzum kalmadı.

UYANDIRMAMAK Ä°ÇÄ°N

Bir baÅŸka zat anlatıyor: Ä°bni Sem'ûn birgün BaÄŸdâd'da, minberde va'z veriyordu. Minberin önünde oturanlardan bir kiÅŸi uyudu. Onun uyuduÄŸunu görünce sustu.
Biraz bekledi.
Adam uyandı.
Uyanan kimseye döhrü ve; "Resûlullahı gördün deÄŸil mi?" dedi. O kiÅŸi; "Evet gördüm" deyince, "Seni uyandırıp, tatlı rü'yânı yarıda bırakmamak için sustum" buyurdu.