Amr bin Kays hazretleri "rahmetullahi aleyh" Kûfe'de yetiÅŸen âlim ve velîlerdendir. Ticâretle uÄŸraÅŸmasına raÄŸmen dünyâya gönül vermez, âhiret ticâretine sarılırdı.
Gençlerle ilgilenirdi.
ÖÄŸüt nasîhat ederdi.
Dünyaya sarılanlara;
"Dünyâya raÄŸbet etmek ne gaflettir. Müslüman önce âhirete hazırlanmalıdır. Zîra âhiret dehÅŸetli yerdir" buyururdu.
Amr bin Kays hazretleri vefât ettiÄŸinde bütün Kûfeliler çok üzüldüler. Büyük bir zâtı kaybetmiÅŸlerdi.
Cenâzeye geldiler.
Definde bulundular.
Namazdan sonra, gökyüzünden, o güne kadar hiç görmedikleri beyaz ve rengârenk kuÅŸların yükseklerden aÅŸağıya süzülüp, bu zâtın kabri üzerinde döndüklerini ve tekrar gökyüzüne doÄŸru uçup kaybolduklarını herkes görmüÅŸ ve ÅŸaşırmıştı.
Güzel kuÅŸlardı.
Hem çoklardı.
Ä°nsanların buna ÅŸaÅŸtıklarını gören Ebû Hayyân et-Temîmî; "Niçin ÅŸaşıyorsunuz? Bunlar meleklerdir. Amr bin Kays'a iyi ÅŸehâdette bulunmak üzere geldiler" buyurdu. Yine cenâze namazı sırasında o yerin çevresinde beyaz elbiseler giymiÅŸ çok sayıda kimsenin kapladığını gördüler.
Namaz kılındı.
Onlar kayboldu.
Amr bin Kays kötülüklerden ÅŸiddetle kaçınır, iyilikleri yapmayı teÅŸvik ederdi. "Hayırlı bir iÅŸ duyduÄŸun zaman bir defâ da olsa yap!" buyururdu.
Talebelerinin,
Sevenlerinin,
Ä°yi kimselerle arkadaÅŸlık yapmasını ister; "Sapık ve bozuk kimselerle berâber bulunmayın. Zîrâ onun sapıklığı kalbinize sirâyet eder" buyururdu.