Ä°slâm âlimlerinin meÅŸhûrlarından ve büyük velîlerden Busayrî hazretleri "rahmetullahi aleyh" baÅŸta Resûlullah Efendimiz olmak üzere, tasavvuf büyüklerine ve evliyâya olan muhabbet ve baÄŸlılığı pek fazla idi. Bilhâssa Sevgili Peygamberimizi öven yazıları meÅŸhurdur.
Bir kasîdesi var:
Kasîde-i Bürde
Ä°mâm-ı Busayrî bu kasîdesini yazdıktan sonra, daha çok meÅŸhûr olup, bütün âlimlerin ve evliyânın sevgisine, iltifâtına kavuÅŸmuÅŸtur.
Åžöyle anlatılır:
Bu zât yaÅŸlandı.
Ve ömrünün sonlarında felç olup, bedeninin yarısı hareketsiz kaldı. Allahü teâlâya, hastalığına ÅŸifâ vermesi için Resûlullah'ı vesîle edip çok duâ eyledi.
Bir kasîde yazdı.
Resûlü methetti.
Ä°nsanların en üstününü öven bu meÅŸhûr kasîdesini bir gece rüyâda Resûl-i ekreme okudu. Efendimiz çok beÄŸenip, üzerlerindeki mübârek hırkayı çıkarıp, Ona giydirdiler ve bedeninin felçli yerlerini mübârek eli ile sığadılar.
Sabah uyandı.
Şaşırıp kaldı.
Zîra vücûdu tam sıhhate kavuÅŸmuÅŸtu. Ayrıca Peygamber Efendimizin rüyâda giydirdiÄŸi hırka-i seâdet de üzerinde idi. Bunun için bu kasîdeye kasîde-i bürde denildi.
Bürde, hırkadır.
Yâhut da palto.
Ä°mâm-ı Busayrî sevinerek sabah namazına giderken, yolda, Allahü teâlânın sevgili kullarından evliyâ bir zâta rastladı. O Velî zât, Ä°mâma; "Ey Busayrî, kasîdeni dinlemek isterim" dedi.
O da cevâbında;
"Hangisini" dedi.
O Velî zât; "Bu gece Resûlullah'a okuduÄŸunu istiyorum" dedi. "Ben bunu hiç kimseye söylemedim. Nereden biliyorsunuz?" deyince, gördüÄŸü rüyâyı, aynen anlattı.