Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

İftârını unutmuştu
4/24/2012

Bir gün Abdurrahmân bin Avf hazretlerine "radıyallahü anh" yemek ikram ettiler. Kendisi oruçlu idi. Tam iftar edeceği zaman, bir hâtırasını şöyle anlattı: Uhud günü, benden çok hayırlı olan Mus'ab bin Umeyr şehîd düştü. Onu bir kumaş parçası ile kefenledik.
Bezi başına çektik.
Ayakları açık kaldı.
Ayaklarına çektik.
Başı açık kaldı. Sonra Hazret-i Hamza şehîd oldu "radıyallahü anh". O da benden hayırlı idi. Sonra dünyâ bize açıldı. Türlü türlü ni'metlere kavuştuk. Allah bizi affetsin, dedi. Bunları anlatırken çok duygulandı.
Müteessir olmuştu.
Ağlamaya başladı.
İftârını bile unuttu.

KORKUYLA İLERLEDİM

Yine O anlatıyor: Bir gün Peygamberimizi "sallallahü aleyhi ve sellem" tâkib ettim. Hurmalık bir yere girip, secdeye kapandı. Secdesi çok uzayınca; "Amân Yâ Rabbî! Resûlullaha bir hâl mi oldu?" diye düşünerek yanına yaklaştım.
Mübârek başını kaldırdı.
"Sen kimsin" buyurdu.
"Abdurrahmânım" dedim.
"Bir şey mi oldu?" buyurdu. "Yâ Resûlallah! Secdeniz o kadar uzadı ki size bir hal olmasından endîşe ettim" dedim. Bunun üzerine; "Cibrîl-i Emîn geldi ve; "yâ Muhammed, kim sana salât ve selâm getirirse Cenâb-ı Hak da ona selâm eder" müjdesini verdi. Bunun için secde-i şükre vardım, buyurdu.
Aradan günler geçti.
Efendimiz vefât etti.
Âhireti şereflendirdi.
Abdurrahmân bin Avf "radıyallahü anh" Resûlullahın âhirete teşrîflerinden sonra O'nunla geçirdiği günleri hâtırlayarak dâima ağlar; "O'nun vefâtıyle bizim için dünyânın hiç kıymeti kalmadı" derdi.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı