Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Seâdetle içeri buyurun!
8/2/2012

(Dünden devam)
Resûl-i Ekrem Efendimiz izin verince, hazret-i Ebû Bekr mağara içine girdi.
Bir sürü delik gördü.
Gömleğini çıkardı.
Parçalara ayırdı.
O parçalarla deliklerin hepsini tıkadı.
Biri açık kaldı.
Ona parça yetişmedi.
O deliğe de ayağının tabanını koyup Resûlullah Efendimize;
"Seâdet ile içeri buyurun!" diye seslendi.
Efendimiz içeri girdiler.
Gece orada kaldılar.
Sabah oldu.
Hazret-i Ebû Bekr'in gömleğini arkasında göremeyince, sebebini sordular.
Hazret-i Ebû Bekr;
"Yâ Resûlallah! Gömleğimi yırtıp, akrep ve yılanların deliklerini tıkadım" diye arzetti.
Resûl-i ekrem;
"Allahım! Ebû Bekr'i, kıyâmet günü, benim derecemde, benimle berâber bulundur!" diye duâ buyurdu.
Ama çok yorgundu.
Mübarek başını Hazret-i Ebû Bekr'in dizine koyup uyudu.
O ara bir şey oldu.
Delikteki yılan, hazret-i Ebû Bekr'in "radıyallahü anh" mübarek ayağını birkaç defa ısırdı.
Acısından gözünden yaş aktı.
Resûlullahın yüzüne damladı.
Efendimiz uyandı.
Sebebini sorunca;
"Yâ Resûlallah! Delikteki yılan, birkaç def'a tabanımı soktu. Zât-ı şerîfinize bir elem verir diye ayağımı çekmedim" diye arz eyledi. (devamı yarın)

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı