Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Nikâha râzı değilse…
8/13/2012

(Dünden devam)
Alî bin Ebî Tâlib "radıyallahü anh" bizzat kendisi hutbeyi okudu.
"Dörtyüz akçe" mehir ile nikâh eylediler.
Bunu hazret-i Fâtıma'ya müjdelediler.
Ancak O, bu mehire râzı olmadı.
Hazret-i Cibrîl geldi.
Resûl-i ekreme
"aleyhisselâm";
"Yâ Resûlallah! Allahü tebâreke ve teâlâ hazretleri buyurdu ki; "Fâtıma dörtyüz akçe ile nikâha râzı değilse, dörtbin akçe olsun" dedi.
Bunu Ona söylediler.
Yine râzı olmadı.
Cibrîl yine geldi.
Allahü teâlânın;
"Fâtıma buna da râzı gelmediyse dörtbin altın verilsin" emrini getirdi.
Emri bildirdiler.
Yine râzı olmadı.
Cibrîl tekrar geldi.
Ve Efendimize;
"Yâ Resûlallah! Allahü teâlâ emretti ki: "Sen bizzat, Fâtıma'nın huzûruna varıp, murâdı ne ise sual edesin" diye haber verdi.
O Server emri aldı.
Kızının yanına vardı.
Murâdını sual eyledi.
Hazret-i Fâtıma;
"Babacığım! Murâdım odur ki, sen, mahşer gününde günahkâr müminlere şefâat edersin. Ben de onların hâtunlarına şefâat edeyim. Benim mehrim bu olsun" diye arz eyledi.
O Server bunu duydu.
Cibrîl'e beyân buyurdu.
Cebrâîl aleyhisselâm da Allahü teâlânın huzûr-ı şerîflerine varıp, hazret-i Fâtıma'nın bu arzûsunu iletti. (devamı yarın)

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı