(Dünden devam)
Soldaki melek kalkar.
Ve ÅŸöyle seslenir:
"Ey ehl-i mahÅŸer! Cehennem hazînedârı Mâlik benim. Allahü teâlâ hazretleri bana; "Yâ Mâlik! Cehennem kapılarının anahtârlarını al, habîbim Muhammed Mustafâ'ya teslîm et ve benden selâm söyle. Habîbim kimden hoÅŸnûd deÄŸilse, onu Cehenneme götür" diye emretti.
Ben de anahtârı aldım.
Resûlullaha vardım.
Ve ahvâli açıkladım.
Server-i âlem
"aleyhisselâm"
"Yâ Mâlik! Âsî ümmetin ahvâli ile meÅŸgûlüm. Sen o anahtârları Ebû Bekr'e teslîm eyle. Bu hizmeti o görsün" buyurdu.
Åžimdi âgâh olun ki;
Ben de Cehennemin anahtârlarını alıp, Ebû Bekr'e teslîm ettim ve Onun emrine girdim. Ebû Bekr-i Sıddîk kimden râzı deÄŸilse, onu Cehenneme götüreceÄŸim".

UÇUN AÅžK MEYDANINDA

Resûl-i Ekrem
"aleyhisselâm"
Buyurdular ki:
Allahü teâlâ, kâinatta hiç bir ÅŸey yaratmadan önce benim rûhum ile Ebû Bekr'in rûhunu güvercin sûretinde halk edip;
"AÅŸk meydânında uçun! Ä°leri gideniniz Muhammed, geride kalanınız Ebû Bekr olsun" buyurdu.
Biz bu emri aldık.
Ä°kimiz de uçtuk.
Ben Ebû Bekr'den bir parmak eni kadar ileri geçtim.