Hazret-i Alî'nin "kerremallahü vecheh" dört dirhemi var idi.
Birini açıktan sadaka verdi.
Birisini gizli tasadduk etti.
Birisini geceleyin.
Birisini de gündüz tasadduk eyledi.
Hakkında âyet-i kerîme geldi.
Bu âyette meâlen;
"Mallarını Allah yolunda, gece-gündüz, gizli-âşikâr dağıtanların, Allah indinde ecirleri çoktur. Onlar için korku yoktur. Mahzûn da olmazlar" buyuruldu.
Resûl-i Ekrem
"aleyhisselâm;
"Yâ Alî, böyle yapmanın sebebi ne idi?" diye sorduklarında;
"Bu dört şekil dışında sadaka verme yolu görmedim. Her şekilde sadaka verdim ki, bunlardan biri kabûl görürse, diğerleri de Allahü teâlâ indinde makbul olur" dedi.

YAKINLARIMI SEVİNİZ

Hazret-i Katâde anlatır:
Müşrikler aralarında;
"Görelim bakalım, Muhammed getirdiği İslâm dîni için bir karşılık istiyecek mi?" dediler.
Bunun üzerine, meâlen;
"Size islâmiyyeti bildirdiğim ve Cenneti müjdelediğim için, bir karşılık beklemiyorum. Yalnız yakınım olanları seviniz!" buyurulan âyet-i kerîme nâzil oldu.
Sa'îd bin Cübeyr
"radıyallahü anh"
"Bu yakınlıktan, Resûlullah Efendimiz, hazret-i Alî, hazret-i Fâtıma ve hazret-i Hasen ve Hüseyin "radıyallahü anhüm" hazretleri irâde edilmiştir" buyurdu.