Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2012 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Beni tanıdın mı?
11/6/2012

Peygamber Efendimiz'in (sallallahü aleyhi ve sellem) doğduğu târihlerde görülmemiş bir kıtlık vardı Benî Sa'd kabîlesinde.
Açlık, Halîme hâtun'u da bezdirmişti hayâtından. Ama o hiç sızlanmadı.
Dâima şükretti.
Hep hamd etti.
Bir gece rüyâsında, birisi buz gibi su verdi kendisine.
İçti ve ferahladı.
Sonra sordu o kişi:
"Beni tanıdın mı ey Halîme?"
"Hayır tanımadım"
"Ben, senin sıkıntılı anlarda ettiğin hamd ve şükürler'im. Acele Mekke'ye git. Orada bir "nûr"u evlât edineceksin. Allah sütünü bol etsin" dedi.
O anda uyandı.
Karnı tok, bedeni dinçti.
Kabîlenin genç hanımları bir hazırlık içindeydi o gün.
Sordu onlara:
"Nereye böyle?"
"Mekke'ye" dediler.
"Niçin gidiyorsunuz?"
"Bebek almaya"
"Ben de geliyorum" dedi.
Katıldı kafileye.
Gâibten bir ses;
"Müjde sana ey Halîme! O nûru emzirmek sana nasîb olacak" diyordu.
Ancak geride kalmıştı.
Önce gidenler, varlıklı ailelerden birer çocuk almışlardı bile. Halîme hâtun bebek alamadığına üzülüp mahzun oldu.
Lâkin bir aralık;
"Çocuk almayan kaldı mı?" diye bir ses duydu.
Bir ümit koştu.
Yaşlı zât sordu:
"Ey kızım! Benim bir torunum var. Yetîm diye kimse almadı. Sen alır mısın?" (devamı yarın)

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı