Büyük velîlerden Hâce Muhammed ÇeÅŸtî hazretleri henüz anne karnında iken "Lâ ilâhe illallah" derdi zaman zaman.
Annesi bu sesi iÅŸitirdi.
Babası bunu öÄŸrendi.
Ve hanımına dönüp;
"Sana müjdeler olsun ey hâtun. Sâlih bir çocuk dünyâya getireceksin" dedi.
Hanımı sevinip;
"Elhamdülillah" dedi.
Bir gün oturuyorlardı.
Babası, ana rahminde olan bu oÄŸluna; "Esselâmü aleyke yâ veliyyullah!" diye hitâb etti. Allahü teâlânın kudretiyle, anne karnından; "Ve aleykesselâm ey babam!" sesini duydu.
Günler böyle geçti.
Doğum zamanı geldi.
Babası rüyâ gördü.
Rüyâsında Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) kendisine: "Ey Ebû Ahmed! OÄŸluna benim ismimi koy" buyurdu.
Bu emri aldı.
Çok sevindi.
Ona Muhammed ismini verdi. Hâce Muhammed doÄŸar doÄŸmaz, daha ebenin elindeyken, yedi defâ "Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah" dedi.
O ay Muharrem idi.
On gün süt içmedi.
Oruç tuttu.

MÜÅžRÄ°KLERLE SAVAÅžTI

Bir gün, Mahmûd Sebûk Tekin gazâya gitmiÅŸti. Hâce Muhammed hazretlerine gelmesi için haber gönderdi. O zaman yetmiÅŸ yaşındaydı. Talebelerinden birkaçı ile yola çıktı.
Orduya yetiÅŸtiler.
MüÅŸriklerle savaÅŸtı.
Bir ara müÅŸrikler gâlipti.
Fevkalâde üzüldü.
Bir şeyler yapmalıydı. (devamı var)