Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2015 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Ben saraydan geliyorum
1/31/2015

Ahmed Âmiş Efendi, 1800'lü yıllarda yaşadı. Kabri, İstanbul'da Fatih câmii yanındaki kabristandadır. Bir grup talebesi huzuruna geldi bir gün.
Ve hürmetle;
“Hocam, izin verirseniz biz ömreye gitmek istiyoruz” dediler.
“Tabii iyi olur, selâmetle gidin.”
Ancak gençlerin parası yoktu ve bunu söylemeye çekiniyorlardı.
Biri cesarete geldi:
“Şeyy… efendim.”
“Söyle evlâdım.”
“Bizim paramız yok hocam.”
O zaman üzüldü mübarek!
“Çok mu istiyorsunuz ömreye gitmeyi?”
“Evet hocam, çok istiyoruz.”
"Peki öyleyse" buyurup çekildi köşesine.
Ve açtı ellerini.
“Yâ Rabbî! Sen her şeye kâdirsin. Şu garipleri mahrum etme bu ulvi seferden” diye yalvardı.
Az sonra vuruldu kapısı. Açtığında şık giyimli biri vardı eşikte.
Büyük bir edeple:
“Efendi hazretleri ben saraydan geliyorum” diye arz etti.
“Buyur evlâdım, hoş geldin.”
Elindeki “kese”yi uzatıp “Bu, padişahımızın size hediyesidir efendim” dedi ve izin isteyip geri döndü.
Kese “altın” doluydu.
Büyük veli o keseyi o gariplere verip “Alın bakalım, bunlar sizi hem götürür, hem getirir” buyurdu.
Gençler çok şaşırmıştı!
Elini öpüp sevinçle ayrıldılar.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
16.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı