Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2015 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Men hademe, hudime
11/4/2015

Ahmet Mekkî Efendi’den “rahmetullahi aleyh” ilk duyduğum Arabî cümle "Men hademe hudime" idi.
“Bu da ne?” diyeceksiniz.
Mânâsını ben de bilmiyordum o zamanlar.
Ama sonra öğrendim.
“Hizmet eden, hizmet görür” demekmiş.
Yâni bir kimse gençliğinde yaşlılara hizmet ederse, yaşlandığı zaman da gençler ona hizmet edermiş.
Bu söz, çok tesîr etmişti bana.
Yaşlılara hizmet etmeyi “ganîmet” bildim.
Allah ondan râzı olsun.
Onun sözü tesîr etti.
Kalbime işledi.
Anneme babama da çok hizmet ettim.
Çok duâlarını aldım.
Babam, vefâtına yakın;
“Oğlum! İnşallah sen de evlâtlarından gülersin!” dedi.
Böyle duâ etti.
Çok sevinmiştim.
O zaman 84 yaşındaydı.
Hasta ve pîr-i fânîydi.
Hiç unutamıyorum.
● ● ●
Bu zât, bir gün bize;
“Bir şey var ki; o bir şeye kavuşan, her şeye kavuşur. O bir şeye kavuşamıyan, hiçbir şeye kavuşamaz” buyurdu.
“O nedir efendim?” dedik.
Cevâbında;
“Hakîkî bir ‘İslâm âlimini’ tanıyıp onu sevmek ve sohbetinde bulunmaktır. Çünkü o büyük âlimlerin nasîhatlarına göre yaşıyan, dünyâda rahat ve huzurlu olur. Âhirette de sonsuz cennet nîmetlerine kavuşur” buyurdu.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
16.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı