Evi, Muhyiddin-i Arabi hazretlerinin türbesine çok yakın olan Ahmed Halebi, bizzat gözleriyle gördüÄŸü ÅŸu kerameti anlattı:
“Bir gece, Muhyiddin-i Arabi hazretlerini sevmeyenlerden biri, elinde “ateÅŸle” türbeye yaklaÅŸtı.
Maksadı belliydi.
Orayı yakacaktı.
Sonra da kaçacaktı.
AteÅŸi attı, ancak ateÅŸ ânında sönüverdi. Adam ÅŸaşırdı ve kaçmaya baÅŸladıysa da ayaklarının altında âniden ‘bir çukur’ açıldı ve içine düÅŸüp kayboldu...
Gözlerimle gördüm...
Ev halkı meraklandı.
Ve aramaya çıktılar.
Ben gördüklerimi onlara anlattım. Gelip gömüldüÄŸü yeri kazmaya baÅŸladılar ve başını buldular. Çıkarmak istedilerse de, uÄŸraÅŸmaları boÅŸa gitti.
Zira çıkmıyordu.
Onlar çekiyorlardı.
O daha çok batıyordu.
Nihayet kurtaramayacaklarını anlayınca, kazdıkları yeri tekrar toprakla doldurup yorgun ve periÅŸan bir hâlde bırakıp gittiler.”
● ● ●
Bir gün bu zata “Efendim, anne babanın, çocuklarına karşı en mühim vazifesi nedir?” diye sordular. “Dinini öÄŸretmektir” buyurdu.
Ve ilâve etti:
“Hadîs-i ÅŸerifte; ‘Ey Eshabım! Herbiriniz bir sürünün çobanı gibisiniz. Nasıl ki çoban sürüsünden mes’ulse, siz de emriniz altındakileri cehennem ateÅŸinden korumalısınız’ buyuruldu”
Güncelleme Tarihi 15.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.