Büyük âlim, veli ve mücahit İbrahim bin Åžehriyar hazretleri, “Kazeruni” ismiyle meÅŸhur oldu.
Cömert bir zattı.
Kerem sahibiydi...
Misafirperverdi. Maddi yönden zayıf olduÄŸunu bilen babası, ona “OÄŸlum! Sen fakirsin, gelen misafirleri ağırlama gücün yok... Bunda acz içine düÅŸmeyesin” dedi.
Kazeruni onu dinledi.
Ama cevap vermedi...
Derken Ramazan geldi.
CömertliÄŸiyle tanınmış olduÄŸundan bir gün kalabalık bir misafir topluluÄŸu geldi evine. Ancak mübarek zatın evinde ikram edecek bir ÅŸey yoktu... “Ne yapsam?” diye düÅŸünürken bir kimse geldi ve; “Bunu alın” dedi.
“Nedir bunlar?” “Ekmek, muz ve incir, misafirlere ikram edersiniz” deyip gitti.
Hâlbuki o kimseyi tanımıyordu.
Babası bunu gördü.
Ve oÄŸluna; "Gücün yettiÄŸi kadar insanlara ikram et, korkma, Hakk teâlâ seni yalnız bırakmaz” deyip memnuniyetini bildirdi.
● ● ●
Bir gün, bu veli zata; “Efendim, Allahü teâlânın sevdiÄŸi kullar nasıl olur?” diye sordular.
Mübarek zat; “Hadiselerin deÄŸiÅŸmesi, onların ahlâklarını deÄŸiÅŸtirmez. BaÅŸkalarının ayıplarına bakmaz, daima kendi ayıp ve kusurlarını görürler. Kendilerini hiçbir Müslümandan üstün bilmez, hepsini kendinden üstün görürler” buyurdu.
Güncelleme Tarihi 13.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.