Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2008 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Un hiç azalmadı
12/14/2008

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin bir talebesi şöyle anlatıyor:

Hocamız bir gece bize teşrif etmişti.
Yanında bir gurup talebesi de vardı.

Onlara yemek ikram etmek istedimse de birazcık "Un"dan başka bir şeyimiz yoktu evimizde.
Huzurlarına varıp, durumu arz ettim.

- O unu yanıma getir, buyurdu.
Koşup getirdim.

Ona bir nazar edip;
- Hak teâlâ, ununa bereket versin, buyurdu. Ama gizle bu sırrı, söyleme başkasına.
- Peki efendim, dedim.

Ve her gün korkmadan kullandım o unu.
Gerçekten "Un"a bir bereket gelmişti.

O kalabalık misafirler, evimizde iki ay kaldılar da yine hiç azalmadı unumuz.
Bir gün dalgınlığıma gelip ifşâ ettim bu sırrı başkasına.

O günden îtibaren azalmaya başladı.
Ve tükendi nihâyet.

ALTINDAN KIYMETLİ ŞEY

Bu zât bir gün sevdiği bir gence;
- Evlâdım, dünyada "Altın"dan daha kıymetli olan şey nedir, biliyor musun? diye sordu.

Delikanlı düşünmeye başladı.
Ve saydı aklına gelenleri.

- Zümrüt mü hocam?
- Hayır.

- Elmas mı?
- Değil.

Daha birçok şey saydıysa da hep aynı cevabı aldı:
- Hayır.

Sordu hemen:
- Merak ettim efendim. Nedir altından kıymetli olan şey?

Buyurdu ki:
- O altını başkasına vermektir evlâdım. Vermek, bu kadar kıymetlidir dînimizde. Unutma, veren aziz olur, alan zelil.

Ve ekledi:
- Peygamberimiz "aleyhisselam", Eshâb-ı kirâm ve din büyükleri hep vermişler ve hattâ zevk almışlardır vermekten

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı