Bana bir elbise verene...
26.12.2008
Resûlullah Efendimiz'in "aleyhisselam" komÅŸusu fakir bir kadıncağız, Efendimizden, namazda örtünecek bir elbise istedi.
Resûlullahın da fazla elbisesi yoktu.
Üzerindekini çıkarıp gönderdi.
Namaz vakti girince, elbisesiz mescide gidemedi.
Hazret-i Alî huzura koÅŸup;
- Yâ Resûlallah, ödünç aldığım sekiz dirhemim var. Yarısını vereyim, kendinize bir elbise alınız, dedi.
Resûlullah, dört dirhemi alıp çıktı evden.
İki dirhemle bir elbise almıştı ki, yol kenarında bir a'mâ gördü.
- Bana bir elbise verene, Allah Cennet elbisesi versin! diyordu.
Aldığı elbiseyi ona verdi.
A'mâ, elbiseyi eline alınca misk gibi güzel koku duydu.
Bunun Resûlullah'tan geldiÄŸini anlayıp;
- Yâ Rabbî, bu gömlek sâhibinin hürmetine gözlerimi aç! dedi.
İki gözü hemen açıldı.
Resulullah oradan ayrılıp, bir dirhemle bir elbise almıştı ki, küçük bir hizmetçi kızın aÄŸladığını görüp, ÅŸefkatle sordu:
- Kızım niçin aÄŸlıyorsun?
- Bir yahûdînin hizmetçisiyim. Bana bir dirhem verdi. Yarım dirhemle ÅŸiÅŸe, yarım dirhemle de yaÄŸ al, dedi. Bunları alıp gidiyordum ki, elimden düÅŸtü, kırıldı.
Efendimiz, son dirhemini kıza verip;
- Bununla ÅŸiÅŸe ve yaÄŸ al, evine götür, buyurdu.
Kızcağız tedirgindi:
- Çok geciktim. Bu vakitte gidersem efendim beni döver.
- Korkma, seninle gelir, sana bir ÅŸey yapmamasını ona söylerim, buyurdu.
Ve birlikte eve gidip, kıza bir ÅŸey yapmamasını ricâ etti.
Yahûdî fevkalâde duygulanmıştı.
O Server'in ayaklarına kapanıp;
- Binlerce arslanın, emrini yapmak için kapısında beklediÄŸi ey koca Peygamber! Bir hizmetçi kız için, benim gibi bir miskinin kapısını ÅŸereflendirdin. Bu kızı senin ÅŸerefine âzâd ettim, dedi.
Ve "Åžehâdet"i okuyup, müslüman oldu.
|