Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2009 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Bir merhamet örneği
1/16/2009

Mekke'de büyük bir kıtlık vâki olmuş, herkesi geçim darlığına düşürmüştü.
Ebû Tâlip de büyük ölçüde almıştı payını.

Ebû Tâlip, Efendimiz "aleyhisselam"ın amcası oluyordu, hazret-i Alî'nin de babası.

Merhamet deryası Peygamberimiz, onu düşünüyordu hep.
Bir şeyler yapmalı, onu kurtarmalıydı bu mihnetten.

Bu düşünce içinde gidip, öbür amcasının kapısını çaldı.
Hazret-i Abbâs kapıda Efendimizi görünce;

- O, hoş geldin yeğenim, dedi.
- Hoşbulduk amca. Mühim bir iş için geldim.

- Hayırdır, ne işiymiş bu?
- Amcam Ebû Tâlip. Biliyorsun eli dar, nüfusu da kalabalık. Bu kıtlıktan çok muzdarip halde şu anda.

- Evet, ama ne yapabiliriz ki?
- Diyorum ki, çocuklarından birini sen alsan, birini de ben. Biz baksak onlara. Böylece hafifletmiş oluruz yükünü. Ne dersin?

Hazret-i Abbâs;
- Çok iyi düşünmüşsün, dedi. Kalk, hemen gidip halledelim bu işi.

Birlikte gidip, söylediler bunu kendisine.
Ebû Tâlib çok duygulandı.

Teşekkürler edip;
- Mâdem öyle, Ukayl ile Tâlib'i bana bırakın. Diğer ikisini siz bilirsiniz, dedi.

Diğer ikisi Câfer ile Alî idi "radıyallahü anhüm".
Hazret-i Abbâs, Caferi aldı.
Efendimiz de hazret-i Alî'yi.

Ebû Tâlip, minnettarlık duyguları içinde onlara bakıp;
- Ne diyeceğimi bilemiyorum. Beni çok sevindirdiniz, dedi.

Böylece hazret-i Alî, küçük yaşından îtibaren Resûlullah Efendimizin "aleyhisselam" yanında kaldı.

Onun terbiyesiyle büyüdü.
On yaşına gelince de îman etti.
Çocuklardan "ilk îman eden kişi" olma şerefine kavuştu böylece.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı