Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2009 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Onu nasıl tanıdım?
1/19/2009

Behâeddîn-i Buhârî hazretlerinin sevdiklerinden Abdullah-ı Hâcendî, bu büyük Velî'yi tanımasını şöyle anlatıyor:

Ben gençliğimde; "Bir mürşidim olsa da, kendisine hizmet etsem" diyordum.
Bu arzum dayanılmaz hâl alınca, "Hakîm-i Tirmizî" hazretlerinin kabrine varıp, bu zâtın rûhundan yardım istedim.

Sonra uyku bastırdı beni.
Uyuyup, nurani "iki kişi" göründü rüyâda.

Bir tânesi, bana bakıp;
- Ben, Hakîm-i Tirmizî'yim, bu zât da Hızır aleyhisselâmdır, dedi. Sen, bir "mürşid" arıyorsun. Ama buralarda bulamazsın.

- Nerede bulurum efendim? dedim.
- Oniki sene sonra, Kasr-ı ârifân'a git. Orada "Behâeddîn-i Buhârî" adında bir Evliyâ gelecek ki, senin mürşidin o olacak, dedi.

Uyanıp, o mürşidi beklemeye başladım.
Birkaç sene sonra, iki kişiye rastladım ki, tasavvuftan konuşuyor ve; "İnsan, mürşitsiz olmaz" diyorlardı.

Yanlarına sokulup;
- Ben de mürşit arıyorum. Bana yardımcı olur musunuz? dedim.
- Falan köyde bir mürşit var, dediler.

O köye gidip, buldum o Velîyi.
Ama hiç ilgi göstermedi bana.

"Niçin bana iltifat etmiyor? diye düşünürken, bana bakıp;
- Çünkü senin nasîbin, Buhâra'da gelecek olan Behâeddîn-i Buhârî hazretleridir, dedi.

Nihayet "oniki sene" geçmişti ki, Buhâra'ya gidip, o "büyük Velî"nin huzuruna girdim.

Beni görünce, tebessüm edip;
- Hoş geldin, ey Abdullah Hâcendî! Oniki senenin bitmesine daha üç gün var, sen biraz erken geldin, buyurdu.

Daha ilk sohbette, "dünya sevgisi"ni çekip aldı kalbimden.
Sonra da açıldı kalb gözlerim.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı