Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2009 - MAKALELER


Arkadaþýna gönder
 
Print almak için

Yazý boyutunu büyütmek için     


 

Bilin bakalım elimde ne var?
21.04.2009

Ahmed-i Kuddusi hazretleri rahime-hullahü teâlâ, PadiÅŸahın davetiyle İstanbula varır.
Mecliste baÅŸka âlimler de vardır.
Padişah, bir ara avcuna bir şey alır.

Ve sorar:
- Bilin bakalım. Avcumda ne var?

Her biri bir tahminde bulunur:

- Para var.
- Hayır.

- Åžeker var.
- DeÄŸil.

Sultan, Ahmed Kuddusi hazretlerine;
- Siz söyleyin! der.

Buyurur ki:
- Dünyayı göz gezdirdim. Bir balık, yavrusunu arıyorken gördüm.
PadiÅŸahın avcunda, bir "balık yavrusu" vardır gerçekten.

Firasetine hayran olur.
- Hocam, sarayda kalsanız, der.

Ama o nazikçe reddeder.
Ve izin isteyip memleketine döner.

Sultan, iki memur gönderir arkasından.
Bilgi almak ister maddi sıkıntısından.

Bir torba "altın" göndermiÅŸtir bunun için.
Memurlar geldiÄŸinde, O bahçe bellemektedir.
Ama maksatlarını bilmektedir.

Buyurur ki:
- İstanbuldan benim için geldiniz.
- Evet efendim.
- Ama bizim sizden yoktur bir isteÄŸimiz.

- Hocam, Padişah emriyle geldik. Size biraz altın getirdik.
- Pekâlâ, açın eteÄŸinizi, buyurur.

Açarlar.
Bir kürek "toprak" alır, eteklerine doldurur.
Toprak, o anda "altın" olur.

Memurlar şaşkın şaşkın bakınırken;
- Onları yere dökün! buyurur.

Dökerler.
Altınlar, "yılan, çıyan" olur bu sefer.
Daha da hayret ederler.

Buyurur ki:
- Dünya bize böyle görünür.

Ama altınları yine alır.
Hepsini fukaraya dağıtır.

 
 
Güncelleme Tarihi
16.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı