Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2009 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Zincirle gelen, böyle ağırlanır
4/30/2009

Akşemseddin, Ankaraya varır.
Hacı Bayram-ı Veli hazretlerini “rahmetullahi aleyh” bulur.

Ancak aradığını bulamaz Onda.
Zira görünüşe bakıp aldanmıştır.

Başka "rehber" bulmak için oradan da ayrılır. Halepe varır.
Zira Halepte bir Evliya olduğunu söylemişlerdir kendisine.
O gece bir rüya görür.

Şöyle ki;
Boynuna nurdan bir "zincir" geçirilmiş, zorla Hacı Bayram-ı Velî hazretlerinin yanına çekilmektedir.
Zincirin ucu da, bu Velinin elindedir.

Çekile çekile bu büyük Velînin kapısının eşiğine kadar gelir.
O anda uyanır.
Rüya gayet açıktır.

Anlar hata ettiğini.
- Ben o zatı tanıyamadım, der.
Ve Ankaraya geri döner.

Gönlüne bu Velînin aşkı düşmüştür.
Ankaraya vardığında, Hacı Bayram-ı Velî hazretleri, talebesiyle tarlada çalışmaktadır.
Bunu öğrenip tarlaya koşar.

Ama ilgi görmez bu büyük Velîden.
O böyle yapınca talebeleri de yüz göstermezler.

Ama o, kararlıdır.
Onlar gibi çalışmaya başlar.
Yine ilgi göremez.

Az sonra yemek vakti gelir.
Yemekler getirilir.
Büyük Velî onu görmezden gelir.

Yemeği talebelerine taksim eder.
Artanı köpeklere gönderir.

Herkes yemek yerken, o bir kenarda mahzun kalır.
Kalbi kırıktır.

Ama kendi kendine;
"Ey nefsim! Senin saadetin bu kapıdadır. Sen kıymetini bilmedin bu zatın. Öyleyse köpeklerle yemeye müstehaksın" der.
Ve köpeklerin kabına yanaşır.

Tam elini uzatmıştır ki, büyük Velî;
- Ey köse! Tez girdin kalbimize. Gel, yanıma otur! diye seslenir.

Ve ekler:
- Zincirle gelen, böyle ağırlanır.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı