Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2009 - MAKALELER


Arkadaşına gönder
 
Print almak için

Yazı boyutunu büyütmek için     


 

Bir adım ileriyi göremiyordu
5/20/2009

Abdülhakim Arvasi hazretleri rahime-hullahü teâlâ zamanında, Bitliste bir kış günü, bir genç, köyden şehre gidecekti.

Atına atlayıp düştü yollara.
Fakat kuvvetli bir tipiye tutuldu bir ara.

Öyle ki, göz gözü görmüyordu.
Bir adım ilerisini göremiyordu.
Geri de dönemiyordu.

Gözlerini kapayıp yalvardı:
- Yâ Rabbî, bu zamanın kutbu hangi Velîyse, o zatı yetiştir bu acize!

Gözünü açtığında, gördü ki biri var yanıbaşında.
Nurlu ve sevimli bir zat.
Tuttu atının dizginini.

Ve eliyle işaret ederek;
- Şu taraftan gidersen, şehre ulaşırsın! dedi.
Ve kayboldu gözden.

Genç, sürdü atını o yöne.
Kurtuldu tehlikeden.

İyi de, kimdi o zat?
Şekl-i şemaili, iz bırakmıştı zihninde.
Uzun yıllar unutamadı.

Ve "otuz sene" geçti aradan.
Bu kimse, İstanbula geldi.
Bayezid civarında işleri vardı.

Bir gün, ikindi namazı için girdi camiye.
Baktı ki, bir hoca vazediyor.
Oturup dinledi.

Ama bu sima, hiç de yabancı gelmedi.
Kendi kendine; "Ben bu zatı bir yerde gördüm" diyordu.
Ama bir türlü hatırlayamıyordu.

Vaaz boyunca hep bunu düşündü.
Zihnini zorladı, çıkaramadı.

Nihayet bitti vaaz.
Abdülhakim Efendi kürsüden inip kapıya doğru giderken, bunun yanına gelip durdu.

Kulağına eğilip;
- Hatırlayamadın mı? buyurdu.
- Hayır efendim, ama…

- Hani Bitliste, otuz yıl önce…
- Evet efendim, galiba siz….
- Hani tipiye yakalanmıştın da…

O zaman hatırladı.
- Tamam efendim, öyle olduydu, dedi.

Ve hürmetle sarıldı ellerine.
Abdülhakim Efendi giderken, o ağlıyordu.

 
 
Ana sayfam yap Sık kullanılanlara ekle
Güncelleme Tarihi
14.05.2024
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı