Makaleler
( 54 )
( 365 )
( 366 )
( 364 )
( 366 )
( 365 )
( 365 )
( 365 )
( 90 )
( 2 )
 
 2009 - MAKALELER


Arkadaþýna gönder
 
Print almak için

Yazý boyutunu büyütmek için     


 

Hayır, biz harbe girmeyiz
26.05.2009

Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretlerini rahime-hullahü teâlâ seven merhum Necip Fazıl Kısakürek anlatıyor:

Yıl, bindokuzyüz kırkbir.
Gazetenin birinde yazıyorum.

İkinci dünya harbinin patladığı zamanlar.
Almanlar sınırımıza dayanmış.
Harbe girmemiz, an meselesi.
Muhakkak gözüyle bakıyoruz.

Günlük yazılarımda bunu savunuyor,
"Muhakkak harbe gireriz" diyordum.
BaÅŸka ihtimal yoktu.

Bir gün Efendi'ye gittim.
Orada bile bunu savundum.

Büyük Velî beni sabırla dinleyip;
- Hayır, biz harbe girmeyiz, buyurdu.
Şaşırmıştım:

- Girmeyiz mi efendim?
- Hayır. Harbe girmeyiz, ama pahalılık ve yokluk olur bu defa.

Zaman, Onu haklı çıkardı.
Harbe girmedik.
Ama müthiÅŸ bir pahalılık oldu.
BoÅŸ çıktı benim tahminlerim.

E, Hak teâlâ veriyor onlara bu bilgiyi.
Görüyorlar ileriyi.

AZ DAHA DAYANSINLAR

Abdülhakim Efendi'nin sevdiklerinden Cevat Bey de ÅŸöyle anlatıyor:
Sakarya savaşında, üsteÄŸmendim.
Ric'at emri verilmiÅŸ, ordu çekiliyordu.

Heryerden "Ankara boşalıyor" haberleri geliyordu.
Efendi'ye gittim bir gün.

Buyurdu ki:
- Cevat, acilen Ankaraya git! Ordu komutanına çık ve de ki: Beni, kendi halinde bir müslüman gönderdi. Diyor ki: "Az daha dayansınlar. Zafer bizim olacak".

- BaÅŸüstüne efendim, dedim.
Ankaraya gidip, ilgili paÅŸaya bunu ilettim.

Çok memnun oldu.
Ve ric'atı durdurdu.

Ben de bilfiil katıldım ordumuza.
Erlerimle omuz omuza savaştık,
Çok da yara aldık.

Gerçekten buyurduÄŸu gibi oldu.
Biz kazandık.

 
 
Güncelleme Tarihi
15.12.2025
Sitemizdeki bilgiler, bütün insanların istifadesi için hazırlanmıştır. Orjinaline sadık kalmak şartıyla, izin almaya
gerek kalmadan, herkes istediği gibi alıp istifade edebilir.

Hosted by İhlas Net
Ziyaretçi Sayısı